23 Temmuz 2009 Perşembe

Her derdin çaresi...

Kafa yorgunuyum, dur düşün hallerinden hindiye benzedim. Blogları yakından takip ediyorum fakat iki kelimeyi bir araya getirip neler yapıyorum anlatamadım.
Özetlemek gerekirse; işler hala berbat durumda artık hissizleşmiş şekilde tepki bile veremeden olacakları bekliyorum. Hafta sonu aşkımın doğum günüydü pazar günü yanına gidip bu güzel günü başbaşa geçirdik, askeriyenin katı kurallarından daralmış bir bünyeye bir nebze olsun huzur getirdim diye düşünüyorum. Çok mutluydu o mutlu oldukca, gülümsedikce bende rahatladım, huzura erdim. Eldeki kısıtlı imkanlarla bir pasta kesme imkanı yaratamasam da bir browniye minik bir mum yakıp doğum günü dileğiyle mum üfletebildim :P Kısa ama süper bir gündü. Bu atraksiyonun dışında sevgilişin ablasının evliliğe hazırlık işlerini uzaktan da olsa takip etmeye çalışıyorum, bu konuda kafam inanılmaz karışmış kendimi huzursuz hissetmiştim ama şimdi çok daha iyiyim. Sebebi ise bizim mobilyalarımız aylar önce alınmış olduğu ve modeli, rengi gibi detayları belirlenmiş olduğu halde ablamın eşya seçiminde neredeyse birebir aynı tip mobilyaları tercih etmiş olması baya kafamı meşgul etti (mesela yatak odalarımız aynı). Daha sonra aşkımla konuşup daha evimize girmemiş olan mobilyalar için bu kadar tasalanmamaya karar verdim. Aşkımın askerliği bttiğinde mobilyalarımızın detayları üzerinde tekrar konuşacağımız için istediğim herşeyi değiştirme imkanına sahibim bu da beni rahatlatıyor. Eğer içime sinmeyen bir şey olursa istersem mobilyaları bile değiştirebileceğim sözünü aldım aşkımdan. Her ne kadar bu konuya ilk zamanlar takılmış olsamda kimseye kızmıyorum her evlenen gibi ablamda hayatının evini kurmak istediği için bu seçimleri yaptı bunu anlıyorum. Umarım bende herşeyi içime sindirip istediğim gibi evime sahip olurum.
Bunlar dışında annemlerin tatilde olması ve kardeşiminde yoğun bir şekilde çalışıyor olması sebebiyle tam tabiriyle bekar hayatı yaşıyorum. Evde puzzle yapıp zaman geçiriyorum. Henüz tamamlanma seviyesine gelmesede bu puzzle baya oyalıyor insanı, bitmiş halinin resmini de buraya koyacağım.
Bu kadar laftan sonra bu hafta yaşadıklarımdan çıkardığım bi sonuç var şükürler olsun ki sevgi ve anlayış bütün yolları açıyormuş dertlerin yükünü hafifletiyormuş....

2 yorum:

Kirpikteki Gözyaşı dedi ki...

Demek ki üzülmeye gerek yokmuş Burcucum:) Biraz tuhaf açıkcası ama takmamaya çalış! Doğumgününde yanına gidebilmen ne güzel! Ben gidememiştim ama bir koli abur cubur ve kart göndermiştim:) Mutlu haftasonları!

~Bucu~ dedi ki...

Evet canım dediğin gibi üzülmeye gerek yok anlıyorum ki ne kadar üzgün ve karamsar hissedersem o kadar çöküyorum. ufak süprizlerle hayatı güzelleştirmek peşindeyim bu aralar. sana da iyi haftasonları olsunnnn :)