Tatilci Bucu...

On gün aradan sonra çok şükür yuvama kavuştum. Neler yaptım neler öncelikle hayatımın en hızlı valiz hazırlama operasyonunu gerçekleştirip şans eseri otobüste bir bilet bulup çeşmeye annemlerin yanına gittim. Yolculuğum biraz gerilimli geçti desem yeridir ufak bir kaza atlattık :( otobüs bir köpeğe çarptı, öyle bir andı ki çıkan ses ve savrulmadan ötürü uykumdan sıçradım ve bi süre kendime gelemedim. Mola yerinde arkadan gelen şöförlerden aldığımız habere göre köpecik iyi durumdaymış, olaydan sonra ayaklanıp kaçmış. Her ne kadar tehlikeli bir durum atlatmış olsakta köpeciğin iyi olması beni rahatlattı çünkü acaba ne oldu ne durumda diye kendime sorup duruyordum.

Tatsızlıklardan geçelim keyifli kısma annem ve babamı günler sonra görmek iyi geldi bana hoş kardeş ankarada kaldığı için biraz buruk olsa da hava değişimi güneş ve deniz iyi geldi. Çeşmenin rüzgarlı havası eşliğinde deniz kenarında olmak bi kaç gün içinde hafif kavruk bir Bucu yaptı beni :)

Tatilin diğer bir keyifli kısmı dönüş yolculuğunda yapmış olduğumuz İkea alışveriş turuydu. İkeasız bir Ankaralı olarak açıkcası mağaza içinde kendimi kaybettim diyebilirim. Evlilik hazırlığı yapan benim gibi kişiler için süper bir yer hem uygun fiyatlı hem de çeşit bol. Bir çok eksiğimi tamamlayıp mutlu oldum. Şimdi aklımda evlenmeden önce bir tur daha yapıp aklımın kaldığı bir kaç parçayı daha almak ve evimde mutlu mesut kullanmak var.

Dönüş yolunda bir de sevgilişimin yanına uğradık artık şafağımız 33 güne kadar indi, dönüşü için günler azalırken bendeki heyecan katsayısı da giderek artıyor. Sürekli bahsettiğim evlilik konusu galiba bana baya bir baskı yapıyor olacak. Yapılacak olan işler ve gelin olma psikolojisi beni oldukca panikletiyor. Bakalım nasıl geçecek o günler ben ve yakın çevrem merakla bekliyoruz olacakları...

Özlemişim blog arkadaşlarımı biraz uzak kaldım buralardan ama artık daha sık yazarak buralarda yakın takipte olacağım... Görüşmek gülüşmek üzere....