18 Mayıs 2009 Pazartesi

Pozitif Bucu...

Dün iç karartıcı düşünceler sonunda elime gazeteyi bir aldım karşımda Tülin Şahin; diyor ki, 3 ana 3 ara öğünle 27 kilo verdim. Şaka gibi hemde ilk 15 kilosunu gayet hızlı bir şekilde üç ayda vermiş. Dedimki nedir bunun sırrı okuyalım öğrenelim en önemli şey aç kalmamakmış, şekeri ve çok yağlı yiyecekleri uzaklaştırmış kendinden, bir de beyaz ekmek yerine farklı ekmekler tüketmiş. Ama işin asıl sırrı sporda her gün yürümüş, asansör yerine merdiven kullanmış bunların yanında bisiklete binmeyi de şiddetle öneriyor fakat benim bisikletim yok. Bir de diyor ki pozitif düşünün. Hangi kiloda olursanız olun yapmak istediğinizi düşünün ve hedefe odaklanın diyor.

Bende şöyle uzun uzun baktım incecik gayet fit görünen Tülin resimlerine ve dedimki; belki senin gibi olamam ama şu halimden daha iyi olabilirim. Güzelce kestim fotoları ve önerileri koydum başucuma. Gelip gidip bakıyorum resme, heves yapıyorum, bu sefer tamam gerekenleri aklıma yazdım.

Sabah bütün korkularıma rağmen tartıya çıktım tahmin ettiğim gibi yüksek bir rakamla karşılaştım geçen aydan beri başlayıp bozduğum rejiminde buna katkısı çok biliyorum. Neyse bir hedef koydum 20 kilo verilmesi şart dedim kendi kendime. Büyük bir rakam biliyorum ama bu 20 kiloyu verirsem ve korursam bir daha rejimin adını anmama gerek kalmayacak en uç rakama göre koyduğum hedef bu. sağ tarafa da bir tablo oluşturmaya başlıyacağım her cuma tartılıp ne kadar gram ya da kilo eksilmiş yazacağım. İlk hedef önümüzdeki 3 ay da 10 kilosunu kesinlikle vermiş olmak daha fazlasını verebilirsem ne alaa.

Ben dün böyle elimde gazete şunu yapıcam bunu yapıcam diye dolanırken bir karar daha aldım ve artık sabah erkenden kalkıp evimizin yakınındaki vadide yürüyüş yapmaya karar verdim hatta bugün sabah 6 da kalkıp bir saatlik güzel bir yürüyüş yaptım bile. Eve geldiğimde nasıl yürüdüysem resmen bacaklarım titriyordu. Aslında bu zorlayıcı temponun asıl sorumlusu babam sağolsun kardeşim ve beni yalnız bırakmamak için ve kendi göbeğini de birazcık eritmek için bizimle geliyor. Babam birşeyi ya tam yapacaksın ya da yapmayacaksın diyenlerden o nedenle bu yürüyüş işinde yanımızda olduğu sürece baya faydası dokunacak bize. Yeni yaşam koçum olarak babamı seçiyorum :) Şimdi elimde kepekli ekmekle yaptığım tostum çantamda ara öğünlerim günün güzelce geçmesini ve kendimi daha mutlu hissetmeyi bekliyorum. Şansımız sabrımız bol olsun.

1 yorum:

Lighter-N dedi ki...

Ben zayıf insanların yani hep zayıf olmuş ama hayatlarının bi döneminde nasılsa kilo almışları kast ediyorum, hep daha kolay kilo verdiklerine inanıyorum....Zayıf insanlarla şişman insanların arasında fark var bence....Beyinleri, vücut kilo kontrol mekanizmaları, hormonları, metabolizmaları farklı çalışıyor..O yüzden eskiden zayıf olan bi insan çok daha kolay kilo veriyor....Hep kilolu olmuş bi insansa daha zor....ama yine de bu kilo verebileceğimiz gerçeğini değiştirmez...Belki daha yavaş ve daha ok çabalayarak ama verebiliriz........