17 Nisan 2009 Cuma

Tembel Cuma...

Bugün tembelim dün ayarlayıp yürüyüşümü yapamadığım için vücudum şaşırdı benden intikam alıyor galiba sabah yataktan kalkmak hiç istemedim hatta sabah işe geliş saatimde kalkıp elimi yüzümü yıkadım, dişimi fırçaladım sonra giyinmek için odaya dönüp geri yattım... o kadar tembelim anlayın yani... Geçen akşam yaptığımız yürüyüşten sonra terli terli rüzgarda kalınca sırtım tutulmuş iki gündür hissediyordum bu tutukluğu bu sabah kollarımı hareket ettiremez hale gelmiş olduğumu gördüm. Heves yapıp sular gibi terlemesini becerebildim de sonrasında kendimi korumayı beceremedim. Ama ne olursa olsun yılmak yok. Ne kadar tutulursam tutulayımm bu yürüyüşler yapılacak. Neyse ki tutulmalar ağrılar bir yana yediklerim noktasında herşey yolunda kontrolü kaybetmeden rejimime devam ediyorum daha yolun çok başındayım ama her gün varmak istediğim sonucu düşünüp hayallere dalıyorum, hevesleniyorum... Sanki yaptığım rejim ilk günlerden etkisini göstermiş gibi hissediyorum henüz bu sonuç için erken ve psikolojik bişey bunu biliyorum ama olsun. Umutsuzca beceremiyorum olmuyor diye düşünmekten iyidir önce aklımda çözeceğim bu işi sonra bedende :)

Sırası gelmişken 3. gün de yenilenleri yazayım:
sabah: kepek ekmeği, kaşar ve naneyle yapılmış tost + yeşil çay
ara : eti form light tahıl bar
öğle : haşlanmış karnıbahar ve brokoli
ara : yoğurt + nescafe
akşam : taze fasülye yemeği + zeytinyağlı kereviz
ara : 1 kase çağla

Evettt rejim yapanların korkulu rüyası hafta sonu geldi çattı bakalım nasıl geçecek cidden merak ediyorum. Hoş buhafta sonu sevgilişimin bazı ihtiyaçlarını almak için çarşıya çıkmayı düşünüyorum heralde çarşı pazar gezerken yemek gelmez aklıma, planım mümkün oldukça evin dışında olmak ve hazır vakti bol bulmuşken yürüyüşler yapıp enerjimi harcamak. Bugün miskinim ama yarın işte olmak zorunda olmayacağım için daha iyi olacağını biliyorum. İnsanın stresli ve istemeye istemeye geldiği bir iş ortamı olması gerçekten zor normalde işim hakkında bunları hiç düşünmez aksine çok severdim; fakat bu zor geçen günler, ekonomik kriz falan derken gördükki güvendiğimiz insanlar bizi koruyup kollayacağını düşündüğümüz yöneticiler önceliği kendilerine veriyor ve yok pahasına hatta aylardır maaşımızı almadığımız halde zorla bizi müşterinin önüne ortaya açık hedef olarak sürüyor... Hayatımı kazanmaya mecburum ve şu anda hakkımı alamasamda bir gün alacağım ümidiyle elimden geleni yapmaya çalışıyorum istemeyerek çalışmak gerçekten zormuş. Ben bütün bu zorluklara bi kaç ay sonra evleneceğim ve masraflarımızı karşılamak için gelecek her kuruşa ihtiyacımız olduğu için dayanıyorum, dayanacağım. Bu ters gidişat elbet bir yerde kırılacak ve bişekilde sonuca varacak. Ben herşeyin eskisi gibi yoluna gireceğine inanmak istiyorum. Neyse karamsarlığı bir kenara bırakalım haftasonu hepimiz için şimdiden güzel olsun...

Hiç yorum yok: